Bilim ve Araştırma Etiği
Rana Sümeyra Özcan - Yüksek Lisans Öğrencisi/ Moleküler İmmünoloji, Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Etik, ahlak ve ahlaki ilkelerin hayata nasıl uygulanacağına odaklanan felsefe dalıdır. Etik felsefesi, doğruyu yanlıştan, gerçeği yalandan, iyiyi ise kötüden ayıran bir yol göstericidir ve davranışlarımız için bir değerler kodu taşır.[1] Terimin, Yunancada "karakter" anlamında kullanılan “ethos” kelimesinden gelmesi taşıdığı değerin daha iyi anlaşılmasını sağlar. Etik kavramı sağlıktan ekolojiye eğitimden bilime kadar hayatın pek çok alanında yer alır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda özellikle bilimsel araştırmaların etik sınırları tartışılmakta ve giderek dikkat çeken “biyoetik” kavramı gün yüzüne çıkmaktadır.[2]
Biyoteknolojinin ilerlemesiyle bilim-kurgu filmlerinde rastladığımız olayların gerçek hayatta da yaşanabilme ihtimali toplumda endişelere yol açmış ve biyoetik tartışmaları hız kazanmıştır. Bu tartışmaların başlıca soruları şunlardır;
- İleride ebeveynler çocuklarının saç şekli, göz rengi ve zeka gibi karakteristik özelliklerini belirleyebilir mi?
- Bitki ve hayvanlarda yapılabilecek genetik değişiklikler ekolojide geri dönülemez sonuçlara yol açabilir mi?
- Ötenazi olarak adlandırılan işlemle hasta kendi ölümüne karar verebilmeli mi?
- Kişilerin genetik bilgilerinin saklandığı DNA bankaları bu verilerden biyolojik silah üretilmesi gibi bir tehdit oluşturabilir mi?
- Klonlama çalışmaları ile oluşturulan embriyolar geliştirilerek insan klonları üretilebilir mi? .[1-3]
Daha pek çok etik sorunun dahil olduğu bilimsel araştırmalarda etik ihlallerin önüne geçmek ve araştırmacıların ne gibi kurallara uygun davranması gerektiğini belirlemek için yol gösterici ilkeler oluşturulmuştur. Bu ilkeler pek çok araştırmanın gerçekleştiği bilim dünyasında ortak standartlar geliştirmeyi sağlamıştır.[4]
Tıbbi prosedürlerin yararları ve zorlukları değerlendirilirken sıklıkla sağlık etiğinin dört temel ilkesine başvurulur. Tıbbi bir uygulamanın "etik" olarak kabul edilebilmesi için, bu dört ilkenin hepsine sahip olması gerekir: özerklik, adalet, fayda sağlama ve zarar vermeme.[2,5]
Özerklik
Hasta sağlık bakım prosedürlerine ilişkin kararlar verirken düşünce, niyet ve eylem özerkliğine sahip olmalıdır. Bu nedenle, karar verme süreci zorlama veya ikna edici olmamalıdır. Bir hastanın tamamen bilinçli bir karar verebilmesi için, prosedürün tüm risk, fayda ve başarı olasılığını anlaması gerekir.[2,5]
Adalet
Yeni veya deneysel tedavilerin zararları ve faydaları toplumdaki tüm gruplar arasında eşit olarak dağıtılmalıdır. Bu ilke prosedürlerin mevcut yasaların ruhunu korumasını ve dahil olan tüm katılımcılar için adil olmasını gerektirir. Sağlık hizmeti sunucusu, adaleti değerlendirirken kaynakların adil dağıtımını, ihtiyaçları, hak ve yükümlülükleri göz önünde bulundurmalıdır.[2,5]
Yardımseverlik
Prosedür ilgili hasta için iyilik yapma niyetiyle sağlanmalıdır. Bu ile sağlık hizmeti sağlayıcılarının becerilerini ve bilgilerini geliştirmesini ve sürdürmesini, eğitimi sürekli olarak güncellemesini, tüm hastaların bireysel koşullarını dikkate almasını ve net fayda için çabalamasını talep eder.[2,5]
Zararsızlık
Uygulanan tıbbi prosedür çalışmaya dahil olan hastaya veya toplumdaki diğer kişilere zarar vermemelidir.[5]
Görüldüğü üzere etik kurallar temel ahlak ilkeleri ile uyum gösterir. Bununla birlikte, ahlak sadece insanları ilgilendirmesine rağmen, etik yalnızca insanları kapsamaz. İnsanlar tarafından yönetilir, ancak aynı zamanda evrendeki diğer tüm varlıkların lehinedir. Özellikle bilimsel çalışmalarda deney hayvanların kullanılmasına yönelik tartışmalar, hayvanların araştırmalarda kullanımına ilişkin geniş kapsamlı etik değerlendirmelerin hazırlanmasını sağlamıştır. Bu çalışmalarda temel olarak değiştirme (replacement), azaltma (reduction) iyileştirme (refinement) ve sorumluluk (responsibility) ilkelerini içeren 4R kuralı benimsenmiştir.[3,4,6]
Hayvan yerine başka bir şey kullan (değiştir)
Kullanılan hayvan sayısını azalt (azalt)
Kullanılan hayvanların acısını en aza indir (iyileştir)
Laboratuvar hayvanlarına karşı sorumluluğunun farkında ol (sorumluluğunu bil).[3,4,6]
Bu ilkeler, hayvanlar üzerinde deney yapmak için mutlak sınırlar oluşturur ve neyin zarar neyin ise fayda olarak kabul edilebileceğini belirtir, böylece deney hayvanlarının etiği konusunda değerlendirme yapmayı kolaylaştırır. Edinilen tüm ilkelere rağmen hayvanlar üzerinde yapılan deneylerle ilişkili zarar ve yarar değerlendirmesi yapmak kolay değildir, çünkü deneyler araştırmacıların kasıtlı olarak hayvanlara gerçek zarar vermesine neden olabilirken, gelecekteki faydalar genellikle belirsizdir.
Hiç şüphesiz bilimsel araştırmalar hasta haklarının sağlanması, ekolojik düzenin korunması ve deney hayvanlarının kullanımı ile ilgili daha pek çok etik soru ile karşılaşacaktır. Bu sorulara cevap aranırken unutulmamalıdır ki bilimsel araştırmalar sistemli ve kontrollü bilgi edinme yolu ile gerçekleştirilir. Prof. Dr. İ. Aydın’ın da dediği gibi “Bilimsel araştırmaların güvenilir ve doğru sonuçlar ortaya koyabilmesinin teminatı etiktir.” “Kötü niyetlerin hizmetine girebilen bir bilimin insanlık için nasıl bir tehlikeye dönüşeceği oldukça açıktır. Ancak etik kaygılar nedeniyle bilimin önüne tümden set çekilmesi de aynı derecede tehlikeli bir durumdur. Burada önemli olan husus etiğin kılavuzluğunda bilimin gelişmesini sağlamaktır.”[4]
Referanslar
1. Theiman, W. J., Palladino, M. A. (2013). Biyoteknolojiye Giriş. (3. Baskı) (M. Tekelioğlu Çev.) Ankara:Palme Yayıncılık
2. Emmerich, N. (2015). What is Bioethics?. Med Health Care and Philos 18, 437–441 https://doi.org/10.1007/s11019-015-9628-7
3. Soril, L. J., Clement, F. M., & Noseworthy, T. W. (2016). Bioethics, health technology reassessment, and management. Healthcare management forum, 29(6), 275–278. https://doi.org/10.1177/0840470416659385
4. Aydın, İnayet (2019). Akademik Etik. Ankara:Pegem Akademi.
5. Taylor, R. M. (2013). Ethical principles and concepts in medicine. Handbook of clinical neurology, 118, 1–9.
6. Tüfek, H., Özkan, Ö. (2018). Laboratuvar Hayvan Biliminde 4R Kuralı. Commagene Journal of Biology, 2 (1), 55-60. DOI: 10.31594/commagene.389909.