top of page
beyaz logo.png

Dünya Artık Görebiliyorum Seni: Gözlüğün ve Lensin İcadının Kısa Tarihi

Selen EMİRHANOĞLU- Biyomühendislik, Mühendislik Fakültesi, Marmara Üniversitesi


Çerçevelerde Camlar: Gözlükler

Gözlüğün icadı, pek çok insan için yaşamı şekilsiz bir bulanıklıktan keskin bir görüşe dönüştürmüştü. Tam olarak ne zaman ya da kim tarafından icat edildiği bilinmese de şüphesiz 13. yüzyılın sonuna doğru gözlük kullanılmaya başlamıştı bile.


Antik çağlarda gözlük olmasa da, görme sorunu yaşayan kesinlikle pek çok kişi olduğu tahmin edilmiştir. Romalı hatip ve filozof Marcus Tullius Cicero’nun (MÖ 106-43), Roma’nın en büyük yazarlarından ve devlet adamlarından biri olan dostu Titus Pomponius Atticus’a (yaklaşık MÖ 110-32) gönderdiği bir mektubunda artık yaşlandığı için kendi başına okuyamadığını, kendisine kölelerinin kitap okuduğunu anlatması bu tahmini destekleyen örneklerden biri olmuştur[1].


Bir rivayete göre, Roma döneminde henüz icat edilmemiş gözlüğün bir alternatifi vardı: Romalı filozof ve oyun yazarı Lucius Annaeus Seneca, ilkel bir lens işlevi gören, su ile doldurulmuş cam bir kaseden bakmak suretiyle “Roma’daki tüm kitapları” okuduğunu iddia etmiştir[1].


Yunan astronom Ptolemy’nin (MS 85-165) yaklaşık MS 140’ta kırılmanın temel ilkelerini açıkladığı biliniyordu: böylece görüşü düzeltici lenslerin arkasındaki kuramsal ilkeler mevcuttu. Yine de, bu yasaların oluşturulması ve Hollandalı matematikçi Willebrord Snellius tarafından daha da geliştirilmesi 17. yüzyılı bulmuştur[2].


8. yüzyıla gelindiğinde, Snellius’ün geliştirdiği yasalarla henüz pratik bir göz düzeltici araç icat edilemese de, özellikle İspanya’da rağbet gören ve Avrupa’ya da ünü yayılan kuarstan yapılma okuma taşları, Seneca’nın su kasesine benzer bir ilkeyle çalışıyor; kelimelerin üzerine konan cam bir yarıküre harfleri büyütmeyi sağlıyordu[1].


O zamanlar saydam cam yapmayı becerebilenler yalnızca Venedik’teki cam üfleyicileri olarak biliniyordu; haliyle ilk pratik gözlüklerin İtalya’da geliştirilmiş olması kuvvetle muhtemeldi. Gözlüğün ilk mucitlerinden birinin 1280’lerde Floransa’da yaşayan Dominikli rahip Alessandro da Spina olabileceği düşünülse de günümüzde bu bilgiye dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır[1,2].


Bildiğimiz gözlüklerden ilk kez 1289 yılında, Floransalı Popozo ailesine mensup bir kişinin “Traite de con uite de la familie, di Popozo” adını verdiği bir el yazmasında bahsedilmiştir[1]:


“Yaşımdan ötürü öylesine dermansızım ki gözlük denen camlar olmadan artık ne okuyabiliyor ne de yazabiliyorum. Bunlar, görüşü bozulan zavallı yaşlı insanların faydalanması için son dönemlerde icat edildi.”


Yan kısımların olmadığı ilk tasarımların burnun üzerinde tutulması gerekiyordu: Yüksek gelirli insanlar kaymak tabaka altın ya da gümüş çerçeveler kullanırken düşük gelirli insanların camları deri, tahta, boynuz, kemik ve hatta hafif çeliğe monte edilmiştir[1].



Şekil 1: İlk gözlük modellerinin basit çizimleri[1].


Yüzyıllar boyunca kimse gözlükleri yerinde tutmak için iyi bir yol bulamamıştır. İspanyol gözlük üreticileri çerçevelere kulakların üzerine sarılabilecek ipek kurdeleler bağlamış, Çinliler ise kurdelelerin ucuna küçük ağırlıklar eklemiştir. 1730’a gelindiğinde İngiliz alet üreticisi Edward Scarlett, bükülmez sapları olan gözlükleri tasarlamıştır[1].


Adeta Yapışan Çerçevesiz Gözlükler: Kontakt Lensler

Leonardo Da Vinci tarafından 1508’de kontakt lenslerin ayrıntılı tarifi ve çizimleri yapılmış olsa da, gözlüklerin alternatifi olarak kullanılabileceklerinin düşünülmesi üç yüzyıldan fazla zaman almıştır.


Şekil 2: Leonardo Da Vinci’nin kontakt lens üzerine çizimleri[2].


Bu fikrin nasıl hayata geçirilebileceğini öneren ilk kişi İngiliz astronom John Herschel olmuştur. Herschel, 1827’de camı yontarak göz yüzeyine oturacak bir lens yapmak için bir yöntem göstermiştir. Altmış yıl sonra, 1887’de, yapay gözler yapan bir Alman cam üfleyicisi olan F.E. Muller, Herschel’in fikirlerini uygulayarak ilk kontakt lensleri üretmiştir[3].


Hemen hemen bir yıl sonra, Alman bir hekim olan Adolf Eugen Fick (1829-1901) “Contactbrille” adını verdiği kontakt gözlükleri tanıtmış ve kendisi ile beraber bu gözlükleri takan altı hastadan da iyi sonuçlar almıştır. Aynı zamanda, Paris’te Edouard Kalt adındaki gözlükçü de camdan benzer bir kontakt lens yapmıştır. Ancak, camdan yapıldıkları ve oldukça büyük oldukları için bu lensleri takmak riskli ve rahatsız edici olmuştur. Cam, göze oksijen gitmesini engellediğinden dokular için sağlıklı değillerdi ve ciddi enfeksiyon riski taşıyorlardı. Bu nedenle çoğu insanın gözlük takmaya devam etmiş olması şaşırtıcı değildir[3,4].


New York’ta William Feinbloom’un 1936’da sert plastik lensleri icat etmesiyle işler değişmeye başlamıştır. Orta kısmı camdan kenarları plastikten bu lensler, öncekilere nazaran göze biraz da olsa oksijen akışı sağlıyordu. Bu sayede takması daha az acı veren bu lensler, gözler için daha kullanışlıydı[3,4].


1948’de gözlükçü Kevin Tuohy tamamen plastikten yapılma kontakt lensler imal etmeye başlamıştır. Tuohy’nin lensleri Feinbloom’unkilerden daha küçüktü. Aynı yıl içinde, Oregon’da bir gözlükçü olan George Butterfield (1895-1973), Tuohy’nin tasarımını geliştirerek daha yassı, periferal kıvrımlar eklediği lenslerin göze daha iyi oturmasını sağlamıştır[3,4].


1950’ler ve 1960’lar boyunca tasarımlar küçülüp ince hale gelmiş, lenslerin kullanımı kolaylaşmıştır. 1960’ların sonunda Çekoslovakyalı kimyacı Otto Wichterle (1913-1998) ve asistanı Dr. Drahoslav Lim’in yaptığı modern yumuşak kontakt lensler diğer lenslerin tahtını elinden almıştır. Sert kontaktlardan daha da ince ve kullanışlı olan yeni yumuşak lensler sayesinde kontakt lens kullanımı çok daha fazla insan için gözlüklerin yerine gerçek bir alternatif haline gelmiştir. İlerleyen dönemlerde ilk ticari yumuşak kontakt lensler 1971’de Bausch & Lomb firması tarafından piyasaya sürülmüştür[3,4].


Günümüzde gözlükler ve lensler hastaların göz bozukluklarına göre değişen modellerde ve numaralarda sıklıkla tercih edilse de, lazer ve göz içi lensler gibi modern tıbbi yöntemlerle bozukluğun seviyesine ve türüne göre süresi değişen seanslarla, hatta süresi on dakikaya kadar inebilen tek seansta hastalar kolaylıkla tedavi edilebilmektedir.






Referanslar

1. Craft, N. (2015). Gözlükler. Tıpta Çığır Açan Buluşların Küçük Kitabı, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları., 21-22. (Şekil 1)

2. Ilardi, V. (1976). Eyeglasses and concave lenses in fifteenth-century Florence and Milan: new documents. Renaissance quarterly, 29(3), 341-360. 6 Ekim 2021 tarihinde,

https://doi.org/10.2307/2860275 adresinden erişilmiştir. (Şekil 2)

3. Craft, N. (2015). Kontakt Lensler. Tıpta Çığır Açan Buluşların Küçük Kitabı, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları., 80-81.

4. Lamb, J., & Bowden, T. (2018). The history of contact lenses. Contact Lenses E-Book. 7 Ekim 2021 tarihinde,

https://books.google.com.tr/books?id=AON8DwAAQBAJ&lpg=PA2&ots=YbiO05TqHt&dq=contact%20lenses%20history&lr&hl=tr&pg=PA2#v=onepage&q=contact%20lenses%20history&f=false adresinden erişilmiştir.






153 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page