top of page
beyaz logo.png

Genetik Geçişli Hastalıklar-3: Akciğer (Pulmoner) Hastalıkları ve Beslenme Tedavileri

Seda Koca – Beslenme ve Diyetetik, Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi


Vücudumuz, iyileştirmeye programlandığı gibi çevresel faktörlerin etkisi ile bozulmaya da yönünü çevirebilmektedir. Bu kadar çevresel kirleticinin olduğu günümüz dünyasında, maalesef bu kirli havanın etkisinden en çok da ciğerlerimiz etkilenmektedir.


Akciğer hastalıkları ve özellikle akciğer kanseri dünyada ölümcül kanserler listesinde ikinci sırada yer almaktadır (1).


Akciğer hastalıklarının başında astım, bronşit, zatürre (pnömoni), KOAH ve akciğer kanseri görülmektedir. Bu hastalıkların genetik geçişli olabileceği ve çevresel faktörler ile tetiklenip zaman içersinde görülme sıklığının arttığı düşünülmektedir. Birbirinin ardı sıra meydana da gelebileceği bilindiğinden yıllık olarak düzenli bir şekilde bir göğüs hastalıkları uzmanına kontrol olmakta fayda vardır.


Işin tıbbi boyutu olduğu kadar daha indirgenmiş önlemler ile de hastalığı önleyebilmek mümkündür. Bu işin başında da beslenme ve artırılmış fiziksel aktivite gelmektedir. Akciğerler göğüs kafesi içerisinde kalp ile komşu olacak şekilde konumlandırılmıştır. Yapısı gereği her nefes alış verişte esneme yaparak kapasitesini artırabilmektedir. Fakat bazı durumlarda akciğerler, vücuda yetecek kadar oksijeni alabilmek için yeterli genişlemeye ulaşamamaktadır. Bu sıkıntının başlıca sebebi artmış bel bölgesi ve çevresi yağlanmasıdır. Yağ doku, bağ doku kadar esnek yapıda bulunmadığı için özellikle herhangi bir akciğer hastalığı olan bireyde zaman içerisinde problemlere sebebiyet vermektedir.




Şekil 1 : akciğer hastalığı (2)


1. Astım

Astım, solunum yollarında mukus (balgam) sebebiyle tıkanmaya sebep olan, genetik geçişli görülme oranı daha yüksek olan, çevresel hava koşullarından - özellikle kirli havadan-etkilenen kronik bir akciğer hastalığıdır. Genellikle gelişmişliği ve sanayisi yüksek büyükşehirlerde, düşük sosyoekonomik yaşam koşullarında daha sık görülmektedir.

Tıbbi tedavisinde genellikle solunum kaslarını gevşeterek hava kanallarının genişlemesini sağlayacak etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır.


2. Bronşit

Akciğer soluk borularının (bronş) iltihaplanması sonucu oluşan hastalıktır. Genellikle çevresel etkenler ile oluşmaktadır. Tıbbi tedavisinde iltihabı azaltmak ve oluşan mukusu azaltmak için ilaç tedavisi kullanılmaktadır.


3. Zatürre (pnömoni)

Aynı bronşite benzeyen bir hastalık olup akciğer dokusunun ileri seviyede iltihaplanması ile oluşan, biraz daha kritik ve öncelik gerektiren bir hastalıktır. Tedavisinde ağrıkesiciler, ateş düşürücüler ve enfeksiyon giderici ilaçlar kullanılmaktadır.


4. KOAH

Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı şeklinde tanımlanan ve bronşların bir sebepten dolayı tıkanması ile oluşan geri dönüşümsüz bir akciğer hastalığıdır. Nefes alış-verişlerinin artık zordur ve sürekli tıbbi gözetim ve bakım gerektirir. Tıbbi tedavisinde nefes açıcı olan bir ilaç grubu (bronkodilatatörler) ve havayollarında hastalığa sebep olan etkiyi baskı altına alabilecek ilaçlar (iltihap gidericiler) kullanılmaktadır.


5. Akciğer kanseri

Akciğerde yer alan ve vücudun savunma sisteminin gözetiminden kaçan, kontrolsüz bir biçimde çoğalarak tümör oluşumuna giden hücrelerin oluşturduğu bir diğer geri dönüşümsüz akciğer hastalığıdır. Dünyada en ölümcül kanser türlerinden ikinci sıradadır. Tıbbi tedavisinde kötü huylu hücrelerin büyümesini ve çoğalmasını engelleyici ilaçlar kullanılmaktadır.


Beslenme Tedavileri

Akciğer hastalıklarının tedavisinde inhalasyon (hava) yoluyla, oral (ağızdan) veya parenteral (damar yolu) yolla ilaç uygulaması yapılmaktadır. Akciğer hastalıklarının beslenme tedavisinde en önemli nokta solunum yükünü azaltacak bir beslenme şekline geçmektir.


Doğada bizlerin tüketebileceği besinleri oluşturan başlıca elementler karbon, oksijen, hidrojen ve nitrojendir. Bu elementler farklı oranlarda ve farklı bağlarla bir araya gelip besinleri oluşturmaktadır. Tükettiğimiz bu besinleri vücudumuz yine elementlerine ayırıp farklı bileşikler oluşturmaktadır. Bunların başında da karbondioksit ve su gelmektedir. Suyu dışarıdan formu bozulmadan alabileceğimiz gibi vücudumuzda da üretebiliriz. Fakat bedenimizden dışarı salınan karbondioksiti yediğimiz besinleri sentezleyip biz oluşturmaktayız. Bu sebeple aldığımız besinlerde ne kadar çok karbon elementi varsa veya vücudun kullanacağından daha fazla karbon içeren besin aldıysak fazlasını bedenimiz karbondioksite çevirip vücuttan uzaklaştırmaktadır.


Işte bu biyolojik döngü içinde fazlaca atılmaya çalışılan karbondioksit de akciğerlere baskı ve yük bindirmektedir. Bu sebeple akciğer hastalığı olan bireylerde izlenmesi gereken iki tane beslenme yolu vardır;

  1. Akciğer hacmini artırabilmek için bel bölgesi yağlanması azaltılmalıdır.

  2. Akciğer yükünü azaltmak için karbonhidrat kısıtlı, yağ ağırlıklı bir beslenme düzenine bir diyetisyen ve hekim kontrolünde geçilmelidir.




Şekil 2 : akciğer hastalığında beslenme (3)

Beslenmenin düzenlenmesi, solunum sisteminin refahı için son derece önemlidir. Uzun süreli akciğer hastalığı olan bireylerde nefes darlığı ve solunum güçlüğü sağlıklı ve dengeli bir beslenmeyi engelleyebilmektedir. Yiyeceklerin miktarı, çeşidi ve alınan zamanı doğru şekilde belirlenmediğinde nefes darlığının artmasına sebep olabilir.

Sizler için beslenme önerileri verecek olursam;

- Proteinler, düzenli olarak her gün alınmaya özen gösterilmelidir. Önerilen proteinler et, balık, peynir, süt, yumurta, baklagiller gibi olabilir.

- KOAH hastalarının özellikle karbonhidratların fazla alması önerilmez. Nişastalı yiyecekler ekmek, patates, pirinç gibi tüketimi kısıtlanmalıdır.

- Yağlar enerji bakımından bizim için çok zengindir. Diyetisyen kontrolünde diyeti düzenlenmelidir.

- Meyve ve sebze tüketiminin artırılması önerilmektedir.

- Bol su içilmelidir. Artan mukus salgısının verdiği hava yolu tıkanıklığı sebebiyle su tüketiminin artması nefes ferahını iyileştirmektedir.

- Günlük egzersiz programlarının artması yağ dokuda azalma sağlayabileceği için uygun program düzenlenmelidir.




Referanslar

  1. Darılmaz Yüce, G., & Ortaç Ersoy, E. (2016). Akciğer kanseri ve epigenetik değişiklikler [Lung cancer and epigenetic modifications]. Tuberkuloz ve toraks, 64(2), 163–170. https://doi.org/10.5578/tt.10231

  2. Şekil 1 : https://www.istockphoto.com/tr/vekt%C3%B6r/akci%C4%9Fer-te%C5%9Fhisisa%C4%9Fl%C4%B1khizmetleriakci%C4%9Ferhastal%C4%B1%C4%9F%C4%B1-pulmonoloji-kanser-zat%C3%BCrre-gm1312616957-401369122 (erisim tarihi: 20.08.2023)

  3. Şekil 2 : http://www.pharmetic.org/daha-saglikli-akcigerler-icin-10-yararli-besin- (erisim tarihi: 21.08.2023)


78 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page