top of page
beyaz logo.png

İki Dil Bilmek Beyni Nasıl Etkiler?


 

Rana Sümeyra Özcan - Yüksek Lisans Öğrencisi/ Moleküler Biyoloji ve Genetik, Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü

 

Çoğumuz ikinci bir dil öğrenme girişiminde bulunmuş ve bu girişimin kimi zaman eğlenceli kimi zaman zorlu anlarını tecrübe etmişizdir. İkinci bir dil öğrenmenin bireyin sosyal hayatına katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Peki aktif olarak iki dili kullanmanın beyninize neler kazandırabileceğini hiç düşündünüz mü? Diller arasında geçiş yapmak düşünme becerisini geliştirebilir, hafızayı güçlendirebilir mi? Doğru karar alma yetisini kuvvetlendirip, yaşlanmaya bağlı unutkanlığı geciktirebilir mi? Bu soruları cevaplamak için gelin bilingual (iki dilli) beynin monolingual (tek dilli) beyne göre sahip olduğu avantajları inceleyelim.


Öncelikle, bilingual bireylerin hem akademik hem de sosyal anlamda bilgi kaynaklarının çeşitliliği yüksektir. Kütüphanelerinin sınırları daha geniştir ve diğer kültürlerden insanlar tanıma avantajları sayesinde bilgi sahalarını artırırlar. Üstelik, bu bireyler iki dili de aktif olarak kullanarak küresel topluluğa birden fazla yolla katılma ve farklı platformlarda kendilerini ifade edebilme avantajına sahiptir. Başka bir deyişle, hem bilgi edinme hem de bu bilgiyi paylaşma sahaları daha geniştir.


Bilingual bireyler iki farklı dil sistemi arasında geçiş yaparlar. Bu nedenle beyinleri daha aktif ve esnektir [1]. Araştırmalar ayrıca bilingual kişilerin matematik kavramlarını anlamada ve kelime problemlerini çözmede daha az zorlandığını göstermektedir [1]. Bu bireyler diller arasında geçiş yapabildikleri için, problemleri çözmek adına daha esnek yaklaşımlar geliştirirler. İki farklı dilde de sahip oldukları okuma ve düşünme yeteneği, öğrenmede kritik önem taşıyan soyut düşünce gücünü teşvik eder [2]. Mevcut araştırmalar aynı zamanda, bu kişilerin çalıştıkları bir konu hakkındaki ilgili ve ilgisiz bilgileri ayırt etmede ve ilgisiz olanları göz ardı etmede daha iyi olduklarını göstermektedir [3].


Bilingual bir birey sahip olduğu bu avantajları iki dili de kullanabilmesi ve diller arasında geçiş yapabilmesi sayesinde beyin yapısında meydana gelen değişime borçludur [4]. Beyin, hücre gövdesi, akson ve dendritten meydana gelen nöron adı verilen hücrelerden oluşur. Nöronların miyelin kılıfsız bölgeleri yani hücre gövdeleri ve dendrit uzantıları gri madde denilen özelleşmiş bölgeyi oluşturur. Bu bölge beynin bilgi işleme, mantıksal akıl yürütme, hafıza ve karar verme gibi üst düzey işlemlerinde görev alır [5]. Çalışmalar bilingual bireylerin daha yüksek gri madde yoğunluğuna sahip olduğunu ortaya koymaktadır[6-8]. Olulade ve ekibi tarafından yapılan araştırmaya göre ana dili ingilizce olup İspanyolca da bilen ve aktif olarak kullanan üniversite öğrencileri yalnızca İngilizce konuşanlara göre beyinlerinin bilateral frontal ve sağ parietal bölgelerinde daha yüksek gri madde hacmine sahiptir (Şekil 1) [7]. Bu durum bilingual bireylerin beynin anlama, kavrama ve öğrenme ile ilişkili yönetici kontrol bölgesine ait üst düzey işlemlerinde gelişmişlik sergileyebileceğini göstermektedir [6-8].

Şekil 1: Tek dilli veya iki dilli lisans öğrencilerinin gri madde hacimlerinin karşılaştırması. Kırmızı alanlar, gri madde hacimlerinin bir grupta diğerine göre daha fazla olduğu yerleri gösterir. Hem İngilizce hem de İspanyolca konuşan katılımcılar, yalnızca İngilizce konuşan katılımcılara kıyasla bilateral frontal ve sağ parietal bölgelerde ve toplamda daha büyük gri madde hacmine sahiptir [7].


Bilingualizmin beyne katkısı bunlarla sınırlı değildir. Bilindiği üzere yaşlanmaya bağlı olarak beyin fonksiyonlarında azalmalar görülür. Belirtiler sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz gibi alışkanlıklarla geciktirilebilir ve hafifletilebilir [9-10]. Beyin işlevindeki azalmayı önlemenin bir diğer yolu ise aktif olarak iki farklı dili konuşmaktır.


Neuropsychologia'da yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar, aktif olarak iki dil konuşan kişilerin bilişsel gerileme ve bunama ile ilişkili semptomların daha sonra başladığını göstermiştir [11]. Çalışma, Katalonya’nın başkenti olan Barcelona’da gerçekleşmiştir. İki dilli bireylerin beyin fonksiyonlarını incelemek için ideal olan bu bölgede hem Katalanca hem de İspanyolca düzenli olarak konuşulur, ancak dillerden yalnızca birini konuşma eğiliminde olan bazı mahalleler vardır. Bölgenin bu özelliği farklı derecelerde bilingualizm ile beyin sağlığı arasındaki ilişkiyi çalışmak için iyi bir fırsat sunar.


Araştırmacılar, Barselona ve çevresindeki hastanelerden hafıza kaybı gibi hafif bilişsel bozukluğu olan 135 kişi ve Alzheimer hastalığı olan 68 kişi ile çalıştı. Öncelikle katılımcıların Katalanca ve İspanyolca dillerindeki yetenekleri belirlendi. Bu veriler daha sonra bilişsel bozukluk semptomları yaşamaya başladıkları yaş ve teşhis edildikleri zaman ile karşılaştırıldı.


Katılımcılardan bazıları küçük yaşlardan itibaren düzenli olarak iki dil arasında geçiş yaparken, diğerleri sadece bir dil konuşmuş ikinci dilin yalnızca çevrelerinde konuşulduğunu duymuşlardır. Çalışmanın sonuçlarına göre aktif olarak iki dilli olan kişilere, yaşamın ilerleyen dönemlerinde daha hafif bilişsel bozukluk teşhisi konduğu bulunmuştur [11]. Böylece bilingual bireylerin ilerleyen yaşa rağmen beyin fonksiyonlarının koruyabileceği ortaya konmuştur.





Referanslar

  1. Zelasko, N., ve Antunez, B. (2000). If your child learns in two languages. National Clearinghouse for Bilingual Education. National Clearinghouse for Bilingual Education, Washington, DC.

  2. Diaz, R. (1985). The intellectual power of bilingualism. In Southwest Hispanic Research Institute, Second language learning by young children. Albuquerque, NM: University of New Mexico.

  3. Kovács, A. M., & Mehler, J. (2009). Cognitive gains in 7-month-old bilingual infants. Proceedings of the National Academy of Sciences, 106(16), 6556–6560.

  4. Burgaleta, M., Sanjuán, A., Ventura-Campos, N., Sebastian-Galles, N., & Ávila, C. (2016). Bilingualism at the core of the brain. Structural differences between bilinguals and monolinguals revealed by subcortical shape analysis. NeuroImage, 125, 437–445. doi:10.1016/j.neuroimage.2015.09.073

  5. Mercadante, A. A., & Tadi, P. (2020). Neuroanatomy, Gray Matter. In StatPearls. StatPearls Publishing.

  6. Costa, A., & Sebastián-Gallés, N. (2014). How does the bilingual experience sculpt the brain?. Nature reviews. Neuroscience, 15(5), 336–345. https://doi.org/10.1038/nrn3709

  7. Olulade, O. A., Jamal, N. I., Koo, D. S., Perfetti, C. A., LaSasso, C., & Eden, G. F. (2016). Neuroanatomical Evidence in Support of the Bilingual Advantage Theory. Cerebral cortex (New York, N.Y. : 1991), 26(7), 3196–3204. https://doi.org/10.1093/cercor/bhv152

  8. Ramanoël, S., Hoyau, E., Kauffmann, L., Renard, F., Pichat, C., Boudiaf, N., Krainik, A., Jaillard, A., & Baciu, M. (2018). Gray Matter Volume and Cognitive Performance During Normal Aging. A Voxel-Based Morphometry Study. Frontiers in aging neuroscience, 10, 235. https://doi.org/10.3389/fnagi.2018.00235

  9. Gholamnezhad, Z., Boskabady, M. H., & Jahangiri, Z. (2020). Exercise and Dementia. Advances in experimental medicine and biology, 1228, 303–315. https://doi.org/10.1007/978-981-15-1792-1_20

  10. Zhao, C., Noble, J. M., Marder, K., Hartman, J. S., Gu, Y., & Scarmeas, N. (2018). Dietary Patterns, Physical Activity, Sleep, and Risk for Dementia and Cognitive Decline. Current nutrition reports, 7(4), 335–345. https://doi.org/10.1007/s13668-018-0247-9

  11. Calabria, M., Hernández, M., Cattaneo, G., Suades, A., Serra, M., Juncadella, M., Reñé, R., Sala, I., Lleó, A., Ortiz-Gil, J., Ugas, L., Ávila, A., Ruiz, I. G., Ávila, C., & Costa, A. (2020). Active bilingualism delays the onset of mildcognitiveimpairment. Neuropsychologia, 146, 107528. https://doi.org/10.1016/j.neuropsychologia.2020.107528.

355 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page