İkinci Dalgaya Hazır Mısınız ?
Besne Çelik – Afyon Kocatepe Üniversitesi ,Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
Koronavirüs (COVID -19) hastalığı küresel bir pandemidir. Bu yıl adını oldukça sık bir şekilde duyduk ve konuştuk. Koronavirüsü bilmeyen yoktur. İlk olarak Çin’in Hubei eyaleti, Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs (COVID-19), ilk önce yarasa çorbasından daha sonra pangolinden insana bulaştığı iddia edilmektedir. Koronavirüs yalnız bir salgın hastalık değildir. Koronavirüs ortaya çıktığı andan beri birçok sorunu da beraberinde getirmektedir. Resmi olarak 1 Aralık 2019’ da ortaya çıkan koronavirüs (COVID-19) pandemisi ,virüs savaşları, teknoloji gösterileri, sosyal, ekonomi, siyasi ve 21. yüzyıl dünya düzenini de bünyesinde barındırmaktadır. Gelecek hala belirsiz virüsün ne boyutta etkiler yaratacağını ve ne kadar genişliğe yayılacağı henüz bilinmemektedir. Vaka sayısının hızla artması sonucunda ülkeler önleyici tedbirler almaktadır. Bu tedbirler doğrultsun da çoğu ülke ikinci dalganın daha kötü olabileceğini düşünmektedir ve bu durum çoğu ülkeyi korkutmaktadır. Sosyal uzaklaşma, sosyal izolasyon, karantina, el yıkama ve seyahat yasakları içeren bu geniş önlem virüsün yayılmasını çok az bir şekilde yinede durdurmaktadır. Bununla birlikte virüsün bulaşması yavaşlamaktadır. Ancak bu önlemler virüsü ortadan tamamen kaldırmamaktadır. Henüz ne etkili bir tedavi ne de bir aşı bulunmaktadır. Bu nedenle, şu soruyu sormak son derece önemlidir: İkinci dalgayla başa çıkmak için yeterince hazır mıyız ? [1]
Vaka sayısının artmasından dolayı hastanelerde yeterli yer kalmaması ekipman, materyallerin tüketilmesi, yoğun bir şekilde maske kullanılması, dezenfektanların tüketilmesi, marketlerde izdiham sonucunda bir çok ürünün olamaması ikinci dalgaya karşı ne ölçü de önlemler alacağımızı belirtmektedir. İkinci dalganın ne ölçüde bizleri etkileyeceği bilinmemektedir. Ancak tarihte buna dair yeterli örnekler vardır. Örneğin 1918 ‘de ortaya çıkan İspanyol gribi doğası ve ölçeği gereği her iki enfeksiyonun da zatürreye yol açması ve solunum yolu hastalıkların içermesinden dolayı son derece ilgili bir benzeşme sağlamaktadır. İspanyol gribi salgını, koronavirüs (COVID -19)‘ ün neden olduğundan çok daha fazla, yaklaşık 50 milyon insanın ölümüyle sonuçlanmıştır. Koronavirüs (COVID -19)‘ un olmasını beklediğimiz gibi, İspanyol gribi salgını gibi çok az bir sürede ölümle sonuçlanmamasını anlamak hayati önem taşımaktadır. İspanyol gribi 2 yıl sürmüştür ve dünya çapında birbirini takip eden enfeksiyon dalgaları halinde yayılmıştır. [2]
Koronavirüs (COVID-19 )‘ ün ortaya çıkmasıyla beraber “ biyolojik silah mı” soruları gibi komplo teorileri beraberinde getirmektedir. Söylentilerin ve komplo teorilerinin ortaya çıkışı evrensel ve tarihsel bir olgu olmaktadır. Ancak belirsizlikler, tehlikeler ve kaos karşısında insanlar bu durumları anlamlandırmak için hikayeler kurmaktadır. Bu söylentiler, bireylerin pandemiyle nasıl başa çıkabileceklerini genellikle olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle , bu tür anlatılan komplo teorilerin halk sağlığı hazırlığı üzerindeki olumsuz etkileriyle etkili bir şekilde başa çıkabilmek çok önemlidir. [3]
Bu, haber salgınının, toplumda korku ve paniğe yol açarak, esas salgının yönetimini zorlaştırılması (infodemi ) bağlamında koronavirüs (COVID-19) ikinci bir dalgaya neden olursa olumsuz söylentiler ve komplo teorilerine hazırlıklı olma planlarını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu tür söylentiler, özellikle nufüsun, sosyo - kültürel, ekonomik ve politik faktörlerin zaten zayıf ve kafa karıştırıcı olan düşük gelirli ülkelerde çok sayıda hastalık ve ölümle sonuçlanmaktadır. [4]
Bill Gates dediği gibi “Önümüzdeki 10 yılda eğer bir şey 10 milyondan fazla insanın hayatına son verirse bu bir savaştan çok, yüksek derecede hızlı yayılan bir virüs olur. Füzeler değil… Salgın hastalıkları durdurmak için ise çok az yatırım yaptık. Bir sonraki salgın için hazır değiliz “ ifadeleri yer almaktadır. İkinci dalganın, birinci dalgadan daha riskli olduğunu tarihten karşımıza çıkan pandemilerden bilmekteyiz. İkinci dalgaya karşı önlemler almazsak, özellikle hastanelerin ihtiyaçlarını yeterli derecede karşılamazsak, koşulsuz tarih yeniden tekerür edecektir. Bunun için toplum düzeyini arttırmak, bilinçlendirmek ve farkındalık oluşturmamız gerekmektedir.
Referanslar
1- John Hopkins University. Coronavirus COVID-19 global cases 20. Ağustos .2020 https://www.arcgis.com/apps/opsdashboard/index.html#/bda7594740fd40299423467b48e9ecf6 adresinden erişildi.
2- Trilla, A., Trilla, G., Daer ,C.(2008) . The 1918 “Spanish flu” in Spain. Clin Infect Dis. 47 ( 5 ): 668–673. DOI : 10.1086 / 590567
3-. Ali ,I. (2020) . The COVID-19 pandemic: making sense of rumor and fear. Med Anthropol. 5: 1–4. DOI : 10.1080 / 01459740.2020.1745481
4- Ali ,I. (2020). COVID-19: Are We Ready for the Second Wave? Cambridge University Press Public Health Emergency Collection : 1-3. DOI : 10.1017/dmp.2020.149