Kromozomlarda Ayrılmama (Trizomi)
Yaşar Yurtsever – İstanbul Teknik Üniversitesi
Anöploidi
Normal kromozom sayısındaki artış ya da azalışa verilen isimdir. Bir veya birkaç kromozomun bölünme sırasında kayıp olması veya fazla olması sonucu oluşur. Eğer eksik ise ‘Monozomi’, fazla ise ‘Trizomi’ olarak adlandırılır.
· Her ikisi de mayoz bölünme sırasında ayrılamama (nondisjunction) sonucu oluşur.
· Ayrılmama sıklığı büyük çoğunlukla anne yaşı ile ilgilidir. Babanın yaşı neredeyse hiç etkili bir faktör değildir.
· Ayrılmama olayının mayoz bölünmede görülme sıklığı yaklaşık olarak; birinci evresinde 70%, ikinci evresinde 30% şeklindedir.
Ayrılamama olayı ilk defa Calvin Bridges tarafından 1913 yılında ‘sirke sineği’ (Drosophila Melanogaster) canlısında keşfedilmiştir. Mekanizması Thomas Hunt Morgan tarafından kalıtımın kromozom teorisine kanıt olarak gösterildi ve sirke sinekleri ile yaptığı deneyler sonucu 1933 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’nü kazandı.
Görülme şekli bakımından Anöploidi 3 ana başlıkta incelenir.
1. Monozomi
Monozomi anneden veya babadan gelmesi gereken 2 kromozomdan birinin kayıp olması nedeni ile görülür. Otozomal veya gonozomal olarak görülebilir.
En bilinen örneklerinden biri 15. Kromozomun eksik olması sebebiyle ortaya çıkan Angelman Sendromu ve gonozomal kromozomlardan birinin eksik gelmesi ile ortaya çıkan Turner Sendromu’dur. Angelman Sendromu 15. kromozomda bulunan UBE3A geninde görülen problem sonucu ortaya çıkar. Bu sendromda genellikle anneden gelen 15. kromozom kayıp ya da hasarlıdır. Yavru normal yaşayabilir ancak yüksek oranda zekâ gerilikleri ve tipik olarak sürekli gülümseme ve kahkahalar görülür. Daha sonra yaş ilerledikçe gülümseme ve kahkahada azalma görülebilir. Turner sendromlu bireyler ise dişidir (X0) ve bu sendrom eksik olarak gelen kromozomları yüzünden ortaya çıkan problemleri kapsar. Turner Dişi bireylerin eşey organları ve eşey hücreleri gelişmediği için kısırdırlar. Bu nedenle adet görmeme (Amenore) durumu görülür. Boyları daha kısadır ve göğüs kafesleri küçük, meme uçları biraz daha geniştir. Hastalığın adı ilk defa 1940’lı yıllarda adını tanımlayan Henry Turner’den gelmektedir.
2. Triploidi
Tüm kromozomların 3 ya da 4’lü gruplar halinde bulunması ile oluşur. Mayoz bölünmedeki ayrılmadan kaynaklanmaz. Farklı işlemlerden biri nedeni ile oluşur. Örneğin;
· Bir yumurta hücresine 2 sperm girebilir (dispermi)
Dispermi ile oluşan üçlü kromozom setinin ikisi baba (paternal) kökenli olur. Triploidi nedeni olarak dispermi olayının görülme sıklığı yaklaşık olarak 66% şeklindedir. Ayrıca Triploidi insanda kendiliğinden düşük oranlarında 17% oranı ile en sık görülen kromozomal anormalliklerden birisidir. (Triploid zigotların sadece 1/1000’i canlı doğar)
1. Trizomi
Asıl konumuz olan Trizomi, diploit sağlıklı canlılarda 2 olması gereken kromozom çiftlerinin 3 tane olması sonucu oluşan rahatsızlıktır. En çok bilinen şekli 21. Kromozom trizomisi olan Down Sendromu’dur. 2 şekilde görülür.

a. Tam Trizomi
Tam Trizomi dişi üreme hücreleri olan yumurtaların ya da erkek üreme hücreleri olan spermlerin gametogenez evresindeki hücre bölünmesi sırasında (mayoz 1 veya 2 de görülebilir) ayrılmaması sonucu görülür.
Bu sperm ya da yumurta normalde 23 olması gereken kromozom sayısının 22 veya 24 olması ile (2n+1, 2n-1) sonuçlanır. Fertilizasyon sonrası gelişen fetüs, 46 yerine 45 veya 47 kromozomlu olur.
b. Yarı (Mozaik) Trizomi
Yarı Trizomi’de fazla olan kromozom diğer kromozomlardan birine tutunmuş durumda ya da aynı kromozomdan iki kopya bulunur. Fazla kromozom canlının sadece bazı hücrelerinde görülür. Diğer hücreler 46 kromozomdur.
Trizomi türleri insanda bütün kromozomlarda oluşabilir. Ancak bu genellikle düşükle sonuçlanan doğumların olmasına neden olur. Örneğin, insanın 16. kromozomunda meydana gelen Trizomi durumu insanda en çok oluşan şekli olmasına rağmen bu anomaliye sahip bebekler 1%’in altında doğum oranına sahiptir. Genelde düşükler ilk 3 ay içinde gerçekleşir.
İnsanda en çok karşılaşılan Trizomi türleri;
· Trizomi 21 (Down Sendromu)
· Trizomi 18 (Edward’s Sendromu)
· Trizomi 13 (Patau Sendromu)
· Trizomi 12 (Kronik Lenfosit Lösemi Belirteci)
· Trizomi 9
· Trizomi 8 (Warkany Sendromu 2)
Ve ayrıca gonozomal Trizomi bozuklukları olarak;
· XXX – Süper Dişi (Triple X Sendromu)
· XXY – Klinefelter Sendromu
· XYY – Jacob’s Sendromu (Süper Erkek Sendromu)
Down Sendromu
Down sendromu mayoz bölünme sırasında ayrılmama sonucu 21. kromozomun 3 tane olması durumudur. Araştırmalarda kesin bir etmen bulunamamış ve bilinen tek sebebi annenin yaşı olarak gösterilmiştir. 35 yaş üzeri annelerde risk fazladır ancak doğumların çoğunun gençlik dönemlerinde olması sebebiyle down sendromlu bireylerin yaklaşık 80%’i genç anneler tarafından doğurulan çocuklardır. Ortalama 1/800 oranında görülür ancak anne yaşı 40 civarında iken 1/100, 45 yaş civarında 1/50 oranında görülmektedir. Hayatta kalma yaşları normal toplumun yaklaşık yarısı olsa da erişkin yaşlara kadar yaşayan birçok birey vardır.
Bu hastalık ilk defa 1866 yılında İngiliz hekim John Langdon Down tarafından tanımlanmış, 1959’da ilk defa sebebinin 21. kromozomun 3 tane olması olduğunu Jerome Lejeune göstermiştir.
Down sendromlu bireyler benzer yüz şekline, çekik gözlere, kısa parmaklar ve kalın enseye sahiptir. Genel kanının aksine zihinleri gelişebilir, sadece normal insanlara göre geriden gelmektedir. Onun haricinde içlerinden sanatçılar, ressamlar, müzisyenler gibi birçok yetenekli birey gözlenmiştir.
Edward’s Sendromu
Edward’s sendromu yaklaşık 3/10000 bireyde görülür. Kızlarda görülme oranı erkeklere göre 3 kat daha fazladır. Bu bireylerde tipik olarak düşük kulaklar, baş çevresi ölçümlerinin kısa olması (mikrosefali) ve çenenin normalden küçük olması (mikrognati) görülür. Ayrıca yapılan araştırmada bu anormalliğe sahip olan bireylerin yaklaşık 90%’ından fazlasında çeşitli kalp rahatsızlıkları görülür. Bu durumda doğan bebeklerin neredeyse 80%’i doğumun ilk haftasında, kalanların çoğunluğu da ilk yılında hayatını kaybeder. Yaşayan bireyler de ciddi düzeyde zekâ gerilikleri görülür.
Patau Sendromu
Patau Sendromu 13. kromozomda meydana gelen anormal durum sonucu oluşur. Bu bireylerin büyük çoğunluğu daha doğmadan anne karnında düşük veya erken doğum sonucu ölürler. Hayatta kalan bireylerin de yine birçoğu doğumdan sonraki ilk 4 ay içinde hayatını kaybeder. Görülme sıklığı 1/15000’dir ve bu sıklık annenin yaşı ilerledikçe daha da artar. En bilinen özellikleri beynin ön kısmında ve yüzün orta kısımlarında meydana gelen bozulmalardır. Bu bireylerde Holoprozonsefali yani beynin iki yarımküresinin tam ayrılamaması ve damak-ağız çevresinde yarıklar gözlenir.
Triple X Sendromu
Süper dişi olarak da adlandırılan bu bireylerde uzun boy dışında farklı bir fenotip gözlenmez. Bu dişiler ergenlik dönemine kadar hızlı bir şekilde boy atarlar. Bunun yanında çeşitli motor nöron becerilerinde gerilik, konuşma güçlüğü, üreme organlarında gelişimsel bozukluklar görülür. Görülme sıklığı 1/1800 dür.
Klinefelter Sendromu
Klinefelter sendromuna sahip bireylerde X kromozomu sayısı normalden 1 fazladır. Bu sendroma sahip erkek bireyler neredeyse normal bireylerle aynıdır ve hatta bu anormallik erişkin yaşa kadar fark edilememektedir. Bu bireylerde testislerin küçük olması sebebiyle cinsiyet hormonu olan testosteron hormonu miktarı azdır. Bazı bireylerde az sperm üretilirken bazı bireylerde hiç üretilmez. Bazı çocuklarda konuşma ve öğrenme problemleri görülür. Boyları ortalama bireylerden biraz daha uzundur. Bebeklik çağlarında motor nöronlarında zayıflıklar görülür (oturma, yürüme olaylarında gecikmeler ve zorlanmalar görülür.). Görülme sıklığı 1/700’dür. Gelişen teknoloji ve bazı yöntemler sayesinde bu bireyler de çocuk sahibi olabilmektedirler.
Jacob’s Sendromu
Süper erkek olarak da bilinen bu bireylerde fazladan bir Y kromozomu vardır. Bu bireylerde normalden uzun kollar dışında farklı fenotipik özellik fazla gözlenmez. Bu bireyler ortalama boydaki erkeklerden yaklaşık 7cm daha uzundur. Bu bireylerde testosteron seviyeleri ve üreme sağlıkları genellikle normaldir ve çocuk sahibi olabilirler. Bu hastalarda konuşma ve öğrenme bozuklukları, motor nöron aktivitelerinde yavaşlık görülebilir. Ayrıca bu bireylerde çeşitli psikolojik rahatsızlıklar da ortaya çıkabilir. Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre Jacob’s sendromuna sahip bireyler tüm suçluların yaklaşık olarak 1/25’ini oluştururlar. Görülme sıklıkları 1/800’dür. Ayrıca bu sendrom ELCIE-VERACITY testleri ile yüksek doğrulukta test edilebilmektedir.
Kaynakçalar
HERA, Down Sendromu ve Prenatal Tanı, Down Sendromu (mongolizm) nedir, https://www.jinekolognet.com/down-sendromu.asp
Down Sendromu Derneği, Down Türkiye, Down Sendromu Nedir, https://www.downturkiye.org/down-sendromu-nedir
ERSİN N., ERTUĞRUL F., SARAÇ A., AYDOĞDU S., HOLOPROSENCEPHALY: A CASE REPORT, Ege Tıp Dergisi 44 (3): 183.- 186, 2005, Cilt 44, Sayı 3, Eylül – Aralık 2005
KARAMAN A., KAHVECİ H., LALOĞLU F., Trizomi 18 Sendromu: Olgu Sunumu, DOI: 10.5350/BTDMJB201208108
WIRTH J. (2002), Renkli Genetik Atlası, (3.Baskı), Stuttgart, Almanya