Kuantum Biyolojiye Bir Bakış
Nurhayat Kayar - Biyoloji Öğretmeni, Baksan Mesleki Eğitim Merkezi
Hiçlikten varlığa geçişin bir atomla başladığı düşünülürse ve başlangıçta sadece fizik kurallarının geçerli olduğu varsayılırsa bugüne gelindiğinde kuantum biyoloji için çok fazla şey söylemek mümkün olur. Aslında çok yeni alanlarda bir bilgi deposu olan alan için çok fazla çalışma yapmak gereği ortadadır. Ancak bu yazının konusu olan kuantum biyoloji için bizim söyleyeceklerimiz evrene kendi gözümüzle bir bakış açısı kazandırmaktır. Bu bakış açısının temelinde biyoloji öğretmeni olmak ve kişisel gelişim alanında birçok eğitim alıp farklı bir gözle bakma yer almaktadır. Burada ben kuantum gözlemci olarak yer almaktayım. Çift yarık deneyinde gözlemcinin olmadığı durumlarda foton aynı anda iki yarıktan geçerken gözlemci varolduğunda tek yarıktan geçmektedir. Yine kuantum kurallarına göre bir atom hem parça hem dalga olarak bulunabilmektedir. Ayrıca kuantum fiziğine göre farklı olasılıklar eş zamanlı birliktedir.Bu nedenle bir parçacık aynı anda birçok yerde bulunabilir. İşte kuantum fiziğinin evrendeki bu konumu canlılığa geçişte ve doğanın dengesinde büyük rol oynamıştır. Bu durumu biyolojide hemen her şeyde görmek mümkündür. Sadece beyine bakmak bile bu durumun geçerliliği konusunda ipucu olabilir. Her ne kadar beyin bazı işlevleri yapabilmek adına özelleşmiş bölümlere sahipse de aslında düşünme ve bilginin öğrenilmesi bir becerinin geliştirilmesi gibi konularda aynı zamanda bir bütün olarak olarak çalışır. Burada kuantum fiziğine göre yaşanan belirsizliklerden bahsetmek de mümkündür. İşte elektronun bazen parça ve bazen dalga olabilmesi ya da aynı anda bir parçacığın bir çok yerde olabilmesi durumu nedeniyle bu belirsizliklerde yaşanabilir. Bu belirsizlik durumu birçok olaslığı beraberinde getirmektedir. İşte bu yüzden diyebiliriz ki kuantum fiziğindeki bu belirsizlikler evrendeki sonsuz olasılıkların gerçekleşmesini mümkün kılar. Peki bu olasılıklar aslında baktığımızda bizim insanlar olarak bakış açımıza da sirayet ediyorsa denge konusunda ne söylememiz beklenir?Bu kurallar evrene bakışımızı da oluşturabilir. Aslında bu olasılıklar canlılığın anahtarıdır. Peki biz kuantum gözlemci olarak bu anahtarı nasıl kullanıyoruz? Baktığımız zaman insan ekonomik, sosyal, biyolojik olmak üzere birçok açıdan bu anahtarı kullanmaktadır. O halde bizim evrene bakış açımız kuantum fiziğinin biyolojide canlanan özellikleriyle sağlanmaktadır.O halde doğaya bakış açımız evrendeki dengeyi sağlamada çok önemli rol oynar.

Şekil 1:Kuantum[1].
Eğer biz insanlar olarak kendi bakış açımızın altında yatan nedenleri bilirsek ve evreni anlamak istersek kuantum biyoloji bize yardımcı olur. Çünkü biz doğayı katlederek verdiğimiz zararı yeniden ağaç dikerek veya başka yollarla gidermeyi tercih edersek aslında kendi kendini onarabilmeyi başaran doğaya en büyük kazığı atmış oluruz. Peki neden? Baktığımız zaman doğanın kuralları temelinde kuantum fiziğinden etkilenir. Çünkü canlılığa geçişten önce bugün yaşamı etkileyen kuralları içerir. Sonrasında canlılığın oluşmasına ön ayak olan kuantum fiziği daha önce bahsettiğimiz gibi çeşitliliğin sebebidir. Sonsuz olasılıkların olması da doğanın kendi kendini onarmasına yardım eden gerçekleri verir. Kuantum biyoloji açısından baktığımızda canlılığın temelindeki sorunların çözümünde olasılık veren kuantum fiziği canlılık bilincinin oluşmasıyla özellikle insanda düşüncenin evrimine yol açmıştır. Bu yüzden bilgi çağında yaşadığımız bu dönemde düşünmeyi temel almayan her bakış doğaya zarar vermeye adaydır. Ve böyle olunca farklı biçimlerde yapılan göstermelik yaklaşımlar yapılan katliamlara karşılık olarak yeterli olmayacaktır. Aslında bizler kuantum gözlemciler olarak evrene bakış şeklinde yeni çalışmalar yapmaya başlamadıkça denge açısından sorunlar yaşanmaya devam edecektir. O halde derhal eğitimde,sosyal hayatta, aile içinde evrene bakış farkındalığı adına yeni çalışmalar yapılması gerekecektir. Ve burada bir insanı baz alırsak bizim bakış açımızın değişmesi için yapılacak olan çalışmalar evrenin dönüşümüne katkı olacak adımlar olmaya devam edecektir.
Burada yaptığımız bu çalışmada aslında kendi bakış açımızdan bahsederken birbirimize rol model olmamızın gerekliliği de ortaya çıkmaktadır. Çünkü bilgi çağında artık her insan bilgiyi elde etme ve kullanma da çalışma yapmak zorundadır. Ve bu çalışma onun kuantum fiziğinin yarattığı sonsuz olasılıklar içinde bir öğreti niteliği taşımalıdır. Burada adeta canlılığın sahip olduğu olasılıkları yaratan kuantum belirsizlik bize yol gösterici olabilecektir. Çünkü bu durum insanın bilgiyle ulaşabaileceği nihai noktanın kesinleşmesini engeller. Böylece evrendeki bu yolculuğun sonsuzluğu devam eder.
Referans
1. https://pixabay.com/tr/illustrations/yapay-zeka-beyin-d%C3%BC%C5%9F%C3%BCnmek-4550606/