top of page
beyaz logo.png

Melissa officinalis


 

Aylin Baytöre – Eczacılık, İstanbul Üniversitesi

 

“Melisa” kelime anlamı olarak Yunanca’da “Balarısı” anlamına gelmektedir. Arıları cezbetme özelliği vardır bu yüzden Türkçe’de “oğulotu” olarak bilinir. Bu bitki özellikle Kuzey Yarımküre’de ve Akdeniz bölgesinde yayılış gösterir.[1]


Morfoloji

Melissa officinalis, Lamiaceae (Ballıbabagiller) familyasına üyedir. Çok yıllık ve otsu bir bitkidir. Gövdesi 28-95 cm ya da daha yüksektir. Melissae folium, M. officinalis türünün yapraklarıdır. Genelde alt yapraklar üst yapraklardan büyük olmakla beraber yaprak dizilişi dekusattır. Kenarlar ise oymalı yani krenattır bazen dentattır. Yaprak ayası bifasiyal türdedir. Vertisillatlar 4-12 çiçekli, çiçekler ise 2 dudaklıdır. Korolla yani taç yaprakları açık sarı, beyaz, bazen de açık mor renklidir. Yapraklar kuvvetli limon kokusuna sahiptir.[2]


Yaprak anatomisine bakacak olursak; üst epiderma kütikula tabakası ile örtülüdür ve ince çeperli dikdörtgen şeklindeki hücrelerden oluşmuştur. Üst epidermada stoma görülmemektedir. Örtü ve salgı tüyleri ise oldukça yoğun oranda bulunmaktadır. Örtü tüyleri basittir bazen çok hücreli olabilir. Salgı tüyleri ise familyanın karakteristik özelliği olan, bir hücreli sap ve sekiz hücreli baş kısmından oluşmaktadır. Alt epiderma da üst epidermaya benzer, salgı ve örtü tüyleri bakımından oldukça zengindir.[2]


Melissa officinalis türüne ait üç alt tür vardır ancak bunlardan sadece subsp. officinalis limon kokuludur ve tedavide kullanılmaktadır. Diğer alt türler kokusuz veya kötü kokuludur.[2]


Eski yıllarda Melissa officinalis

Dioscorides Farmakognozinin babası olarak bilinir. Dioscorides, Materia Medica adlı ünlü eserinde bitkinin yapraklarından hazırlanan dekoksiyonun akrep ve örümcek sokmalarında, köpek ısırıklarında etkili olduğunu belirtmiş. Ayrıca gargara, banyo, supozituvar şekillerinde de farklı amaçlarla tedavide kullanıldığını belirtmiştir.[3]

Orta Çağ modern biliminin kurucusu olarak bilinen İbn-i Sina, El-Kanun Fi’t-Tıb isimli eserinde bitkinin balgam cinsi hastalıklarda ve sevdavi hastalıklarının tedavisinde etkili olduğunu kaydetmiştir. Yedinci yüzyılda Paracelsus bitkinin insana dinçlik verebileceği ve sinir sistemi bozukluklarından kaynaklı hastalıklarda kullanılabileceği önerisinde bulunmuştur. [3]


Kimyasal içerik

Oğulotu tarımı yapılan bir bitkidir, kültür formlarında uçucu Oğulotu yaprağının farmakopede kayıtlı olan drogu en az %1 rozmarinik asit taşımalıdır. Drogda bulunan uçucu yağ; geranial, neral (sitral) ve sitronellal ana bileşiklerini içerir. İçeriğinden dolayı drog ezildiğinde limon kokusu verir. Ayrıca flavonoitler, monoterpen glikozitler, fenilpropanoitler, hidrosinnamik asid türevleri ve triterpenler bulunmaktadır.[1]


Tıbbi etkileri

Melissa officinalis sedatif, spazm çözücü, antibakteriyel ve antiviral etkileri ile ön plana çıkmaktadır. Bunların dışında sinirsel sindirim sistemi hastalıklarında ve migrende kullanılan preparatların içeriğine girmektedir. Ağrı kesici, kas gevşetici, uykusuzluk ve sıkıntı giderici olarak da yararlanılmaktadır.[1]


Bitkinin içerdiği polifenoller safra söktürücü etkiden sorumludur. Polifenoller virüs ve hücre zarı proteinleriyle etkileşime girer. Viral reseptörlere etki ederek virüslerin hücre zarına tutunmasını önler. Bu özelliği ile uçuk virüsü olarak bilinen “Herpes simplex labialis” üzerinde antiviral etkilidir.[1]


Hem ekstresi hem de uçucu yağı drog olarak kullanılan bu bitkinin çay, tentür ve krem şeklinde preparatları mevcuttur. Olumsuz bilgiler kayıt edilmemiştir ancak hamilelik ve lohusa döneminde kullanımı tavsiye edilmemektedir. Tıbbi kullanım dışında oğulotunun yaprakları hem taze hem de kurutulmuş halde yemeklerde kullanılmaktadır. Tatlandırıcı olarak bazı alkollü içeceklerde kullanılmaktadır. Bazı türleri ise süs bitkisi olarak bahçe kenarlarında kullanılmaktadır.[1]


M. officinalis’in anksiyolitik etkisi

Anksiyete bozuklukları % 10-30 oranında görülen en yaygın ruhsal bozukluklardır. Bazı çalışmaların sonuçları, M. officinalis'in 5 mg / kg dozlu sulu özünün anksiyolitik etkiye sahipken, daha yüksek dozlarda sıçanlarda yatıştırıcı etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla, anksiyolitik etkilerin doza bağımlı olduğunu söyleyebiliriz.[4]


M. officinalis özütü, gama-aminobütirik asit reseptörüne (GABA) orta derecede bir afiniteye sahiptir. Bu yüzden M. officinalis'in anksiyolitik özelliklerinin GABA tipi reseptörlere bağlanmaya bağlı olabileceği düşünülmektedir.[4]


Başka bir çalışmada, M. officinalis özütünün Alzheimer hastalarında ajitasyonu azaltabileceği bulunmuştur. Ayrıca akıl hastalarında uykusuzluk, sinirlilik, baş ağrıları ve kalp hastalıklarında önemli bir iyileşme sağlamıştır. [4]


Ekstraktın sinir sistemi üzerindeki etkisi

Serebral iskemi, metabolik bozukluklara neden olarak nöron ölümüne yol açabilmektedir. İn vitro ortamda yapılan çalışmalar, yağ özütünün hipoksi kültüründe nöronları önemli ölçüde koruduğunu göstermiştir. M. officinalis özütü, kaspaz 3 ve TÜNEL pozitif hücrelerinin aktivitesini azaltır. Ayrıca malondialdehit (MDA) üretimini de inhibe eder ve hipokampusta antioksidan kapasiteyi de azaltır. Yani bitkiyi serebral iskemi ile ilişkili çeşitli nörolojik bozukluklarda koruyucu bir ajan olarak düşünebiliriz.[4]


Hazırlama

Oğulotu çayı hazırlanırken 1,5-2 g kıyılmış yaprakların üzerine kaynar su dökülür ardından 5-10 dakika bekletilir ve süzülür. Bu çay günde 2-3 kez taze hazırlanıp içilebilir.(bağ) Tüketim sıklığına, kullandığınız diğer ilaçlar göz önüne alınarak doktor ve eczacı danışmanlığında karar verilmesi tavsiye edilir. Oğulotu tentürü %45’lik etil alkol ile hazırlanır. Krem ise liyofilize sulu ekstreden hazırlanır. Günde 2-4 defa haricen kullanımı kayıtlara geçmiştir.[1]




Referanslar

1. Baser, K. H. (2009). Oğulotu (Melissa officinalis L.). bağbahçe dergisi, 24-25.

2. Şaşkara, C., Hürkul, M., & Güvenç, A. (2010). AKTARLARDA SATILAN MELISSA OFFICINALIS L. (OĞULOTU, MELİSA) ÜZERİNDE MORFOLOJİK VE ANATOMİK ÇALIŞMALAR. Ankara Eczacılık Fakültesi Dergisi, 123-143.

3. Başkal, G., Köngül, E., & Karatoprak, G. (2017). MELISSA OFFICINALIS (OĞUL OTU)’İN GELENEKSEL KULLANIMI. SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ, 267-269.

4. Ali , A., Changizi-Ashtiyani, S., Taheri, S., & Hosseini, N. (2015). A Brief Overview of the Effects of Melissa officinalis L. Extract on the Function of Various Body Organs. Zahedan Journal of Research in Medical Sciences, 1-6.




434 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page