top of page
beyaz logo.png

Rett Sendromu


 

Fatıma Gülşen Özkan, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrencisi

 

Rett Sendromu Nedir?


Rett sendromu, Avusturyalı bir çocuk hekimi olan Andreas Rett bekleme salonunda benzer tuhaf hareketler sergileyen iki kız hastayı gözlemledikten sonra 1966 yılında tanımlanmıştır [1]. Nörogelişimsel bir hastalıktır. X kromozomu üzerindeki MECP2 (metil CpG bağlayıcı protein 2) geninde meydana gelen mutasyonlar sonucu gen fonksiyonunu kaybeder ve beyin gelişimi için kritik olan MECP2 proteini üretilemez. MECP2 proteini "transkripsiyonel modülatör" olarak adlandırılır, yani genomumuzdaki yüzlerce genin çalışmasını düzenler. MECP2 proteininin fonksiyonu beynin normal çalışması için önemlidir [2].


Kimlerde Görülür?


Rett sendromu sadece kız çocuklarında görülür. Bunun sebebi erkeklerin gebelik dönemini düşükle sonuçlandırmasıdır. Erkekler tek X kromozomu içerirken dişi bebeklerde 2 tane X kromozomu bulunur. Bir kromozomda meydana gelen bu hasar farklı X kromozomlarının inaktive edilmiş olmasıyla kontrol altında tutulabilir ve gebeliğin doğumla sonuçlanmasına izin verir. X inaktivasyonu, her iki X kromozomundan birisinin susturulması durumudur. Rett sendromu tüm toplumlarda benzer sıklıkta ve yaklaşık 15.000- 20.000 canlı kız doğumda bir görülmektedir [3].


Bulguları Nelerdir?


  • Klasik Rett Sendromu için doğum öncesi, doğum sırası, doğum sonrası dönemler ile ilk altı ayda gelişme normaldir.

  • Doğumda baş çevresi normaldir ve genişlik artışı beş ay–dört yaş arasında azalır.

  • 6–30. aylar arasında edinilmiş amaca yönelik el becerileri kaybedilir.

  • Dilde, ifade etmede, bozukluklar başlar.

  • Psikomotor gerilik görülür. Psikomotor gerilik, fiziksel yapıda ve sinir kas işlevlerindeki gerilemedir.

  • Stereotipik el hareketleri (burma, sıkma, ağıza götürme) gözlemlenir.

  • Fiziksel yeterliliği ve hareket etme arzusu olmasına rağmen, öğrenilmiş anlamlı hareketleri gerçekleştirme yeteneği kaybolur (apraksi).

  • Yürüme ve oturma gibi denge gerektiren hareketlerde bozukluk görülür (ataksi).

  • Göz teması azalır, oyunlara ve çevreye ilgi düşer.

  • Nöbetler, uyku bozukluğu, kendine zarar verici davranışlar (parmak-kol ısırma, yüze vurma) görülür [4].


Rett sendromunun kliniği dört evrede incelenir. İlk evre olan erken başlangıçlı durgunluk dönemi 6-18 ay arasında görülür, bebeğin iletişim davranışında ani değişiklikler ve çevreye olan ilgisinde azalma gözlemlenir. Vücut duruş şekli gelişimi devam etmektedir, ancak yavaşlar ve geri kalır. Hızlı gelişimsel gerileme (regresyon) dönemi insanlara ve objelere ilgi azlığı ile 1-4 yaş arasında izlenen ikinci evredir. Üçüncü evre olan durağan dönemde çocuk yürüme yetisini kazandıysa bunu sürdürebilir, kazanmadıysa da yürümeyi öğrenebilir ancak amaçlı el hareketlerinin kaybı ve el bükme, el yıkama, el çırpma ve eli hafifçe bir yere vurma gibi bozuklukların gözlemlenme sıklığı artar. Solunum düzensizliği, uyku düzensizlikleri, diş gıcırdatma, ağlama atakları, gece gülmeleri yoğun göz teması ve gözünü dikme davranışı ortaya çıkabilir. Dördüncü evre ise geç motor kötüleşme dönemidir, genellikle on yaşından sonra başlar. Anlama yetisinde, iletişimde veya el becerilerinde herhangi bir azalma olmazken motor kapasite azalır, göz teması ve göz dikme davranışı korunur [3][5].


Tanı Yöntemleri Nelerdir?


Klinik tanı en önemli aşamadır. Ayrıntılı öykü, fizik muayene, nörolojik muayene gerektirir. Nörolojik muayenede EEG’de ataklara sebep olan bozukluklar saptanır. Anne ve baba akrabalıkları, kardeşlerin yaşları ve sağlık durumları, aile geçmişi araştırılmalıdır [3]. Yapılan tespitler genetik bir testin yapılması fikrini ortaya koyar. Rett sendromu ile uyumlu olduğu düşünülen hastalarda MECP2 mutasyonlarını göstermek amacıyla DNA analizi yapılır. Rett sendromun klinik bulguları olmasına rağmen MECP2 mutasyonu saptanmayan hastalarda, Rett sendromu varyantları açısından FOXG1 veya CDKL5 mutasyonları incelenmelidir. [3].


Tedavi Yöntemleri Nelerdir?


Hastalığa yönelik özgül tedavi olmaması nedeniyle tedavi, bulguları ve belirtileri azaltmaya yönelik (semptomatik) ve destekleyicidir. Hastanın ve ailesinin hayat kalitesini artırmak amaçlanır. Rett sendromlu hastaların büyümesi yakın izlenmelidir. Diyetleri, zihinsel ve fiziksel gelişimleri desteklenmelidir. Kalp sağlıkları, nörolojik durumları, metabolik aktiviteleri, fiziksel değişimleri, fiziksel değişimleri ve uyku bozuklukları sık sık kontrol edilmelidir [3][5].






Kaynakçalar

1. Rett A. On a unusual brain atrophy syndrome in hyperammonemia in childhood. Wien Med Wochenschr 1966; 116: 723-726.

2. Villard, L. (n.d.). doi: http://www.rettsyndrome.eu/wp-content/uploads/2019/07/Rett- Sendromunun-genetik-çehresi.pdf

3. Akkuş, P. Z., & Utine, G. E. (n.d.). doi: http://www.cshd.org.tr/uploads/pdf_CSH_1537.pdf

4. Glaze DG, Frost JD Jr, Zoghbi HY, Percy AK. Rett’s syndrome.Correlation of electroencephalographic characteristics with clinical staging.Arch Neurol 1987;44(10):1053–6.

5. Smeets EE, Pelc K, Dan B. Rett Syndrome. Mol Syndromol 2012; 2: 113-127.

188 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page