Sigara ve Tütün Bağımlılığı
Aylin Baytöre - İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi
Tütün ve Tütün Ürünleri
Tütün (Nicotiana tabacum) Solanaceae (Patlıcangiller) familyasının “nicotiana” cinsi içerisinde yer alan bir bitkidir.Tütün yapraklarında tanen, zamk, reçine, nişasta ve alkaloidler bulunur. Bu alkaloitler içinde miktarı en fazla olan nikotin alkaloididir. Esas bağımlılık yapan madde nikotindir. Sigara, puro, nargile tütünün kullanım alanlarına örnek verilebilir.
Sigara ve Sigara Dumanı
Sigaranın yanması ile iki tip duman oluşmakta:
· Ana akım; sigarayı içen kişi tarafından sigaradan nefes çekildikten sonra ağız ve burundan dışarıya üflenen dumandır.
· Yan akım; içe çekilmeyen sigaranın ucundan çıkan dumandır. Sigara dumanından pasif etkilenimin ana kaynağıdır.
Yan akım, kansere neden olan maddeler açısından daha yoğundur, dolayısıyla ana akıma göre daha toksik özelliktedir. Ana akıma göre daha küçük cisimcikler içerir, dolayısıyla, akciğer ve vücut hücrelerine daha kolay girer.
Günümüzde sigara dumanının 4.000 den fazla farklı bileşik içerdiği bilinmektedir. Bunların önemli kısmı toksiktir ve bir çoğu kanserojendir.
Toksik bileşenlerden bazıları;
Nikotin
Katran
Anabasin
Fenol
Katekol
2-tolidin
Polonium-210

Sigara ve Sağlık
Tütün dumanı sağlığınız için inanılmaz derecede zararlıdır.Sigara içmenin güvenli bir yolu yoktur. Sigaranızı bir puro, pipo veya nargile ile değiştirmek sağlık risklerinden kaçınmanıza yardımcı olmaz.Amerika Birleşik Devletleri’nde sigara içenler için ölüm oranı hiç sigara içmeyenlerin üç katıdır. Sigara içmenin etkileri hemen olmasa da komplikasyonlar ve hasarlar yıllarca sürebilir. İyi haber şu ki sigarayı bırakmak birçok etkiyi tersine çevirebilir.
1)Merkezi Sinir Sistemi; Nikotin beyninize sadece saniyeler içinde ulaşır ve bir süre daha enerjik hissetmenizi sağlar. Ama bu etki azaldıkça kendinizi yorgun hissedersiniz ve daha fazlasını istersiniz. Nikotin son derece alışkanlık yaratır, bu yüzden insanlar sigarayı bırakmak çok zordur. Nikotinden fiziksel olarak çekilmesi, bilişsel işlevlerinizi bozabilir ve endişeli, tahriş ve depresif hissetmenizi sağlayabilir. Yoksunluk baş ağrısı ve uyku sorunlarına da neden olabilir.
2)Solunum Sistemi; Dumanı soluduğunuzda, ciğerlerinize zarar verebilecek maddeler alırsınız. Zamanla, bu hasar çeşitli sorunlara yol açar. Artmış enfeksiyonlarla birlikte, sigara içen insanlar aşağıdaki gibi kronik geri dönüşümsüz akciğer rahatsızlıkları için daha yüksek risk altındadır:
-amfizem, akciğerlerinizdeki hava keselerinin yok edilmesi
-Kronik bronşit, akciğerlerin solunum tüplerinin astarını etkileyen kalıcı inflamasyon
-Bir grup akciğer hastalığı olan kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH)
-akciğer kanseri
Ebeveynleri sigara içen çocuklar öksürük, hırıltılı solunum ve astım ataklarına daha yatkındır ve ebeveynleri çocuk sahibi değildir. Ayrıca daha yüksek pnömoni ve bronşit oranlarına sahiptirler.
3)Kardiyovasküler Sistem; Sigara içmek tüm kardiyovasküler sisteminize zarar verir. Nikotin kan damarlarının sıkılaşmasına neden olur, bu da kan akışını kısıtlar. Zamanla, devam eden daralma, kan damarlarının hasar görmesi ile birlikte periferik arter hastalığına neden olabilir. Zaten kalp bypass ameliyatı, kalp krizi veya bir kan damarına yerleştirilmiş bir stent varsa, kalp hastalığını kötüleştirme riskiniz de yüksektir. Sigara içmek sadece kardiyovasküler sağlığınızı değil, aynı zamanda çevrenizde sigara içmeyenlerin sağlığını da etkiler. İkinci el dumana maruz kalmak sigara içmeyen bir kişi için sigara içen biriyle aynı riski taşır. Riskler arasında inme, kalp krizi ve kalp hastalığı bulunur.
4)Sindirim Sistemi; Sigara içmek ağız, boğaz, gırtlak ve yemek borusu kanseri riskini artırır. Sigara içenler ayrıca daha yüksek pankreas kanseri oranlarına sahiptir. Sigara içmenin insülin üzerinde çeşitli etkileri vardır insülin direnci geliştirme olasılığını artırır . Bu, sizi sigara içmeyen insanlardan daha hızlı bir şekilde gelişme eğilimi gösteren tip 2 diyabet ve komplikasyonları riskine sokar.
5)Cinsellik ve Üreme Sistemi; Nikotin, hem erkeklerin hem de kadınların genital bölgelerine kan akışını etkiler. Erkekler için bu cinsel performansı azaltabilir. Sigara içmek, hem erkeklerde hem de kadınlarda seks hormonu düzeylerini düşürebilir. Bu muhtemelen cinsel istekte azalmaya yol açabilir.

Nikotin Bağımlılığının Nörobiyolojisi
Nöronal nikotinik asetilkolin reseptörlerinin (nAChR) uyarılması başta dopamin olmak üzere birçok nörotransmitterin salınımına yol açar. Mezolimbik alanda, korpus striatumda ve frontal kortekstde dopamin salınımı gerçekleşir. Orta beyinde VTA’ da yer alan dopaminerjik nöronlar ve nükleus akkubens kabuğundan salınan dopaminin nikotinin ödüllendirici sisteminin temelini oluşturmaktadır. Dopamin, haz ve iştah azalmasından sorumludur. Diğer salınan nörotransmitterlerden norepinefrin; zindelik ve iştah azalması, asetil kolin; zindelik, bilişsel fonksiyonlarda artış, glutamat; öğrenme ve hafızada artış, seretonin, duygu durum ve iştahta azalma, β-endorfin ve Gama Aminobutirik Asid (GABA) anksiyete ve gerginlikte azalmadan sorumlu olmaktadır. Nörotransmitterlerin çoğu, presinaptik aralıkta nAChR lerinin uyarılması sonucu salınsa da nörotransmitterlerin doğrudan salınımına neden olduğu da düşünülmektedir. Dopamin salınımı, GABA salınımının inhibisyonu ve glutamat salınımı aracılığı sayesinde kolaylaşır. Doğrudan ve doğrudan olmayan nörotransmitter salınımı sonucu beyinde monoamin oksidaz A ve B aktivitesini azalır ve monoaminerjik nörotransmitter dopamin ve sinaptik aralıkta artışa neden olur. Tolerans; bağımlılık yapıcı bir maddenin tekrarlanan dozlarda alımı ile, ilk dozdan daha az etki görülmesi olarak tanımlanır. Nikotine dolayısı ile sigara sigaraya karşı tolerans gelişir. Yani, aynı etkinin sürekliliği sağlamak için giderek artan dozlarda madde alma gereksinimi oluşur. Nikotine tekrarlayan maruziyeti sonucu, nöroadaptasyon gelişir. Nöroadaptasyon, nAChR lerinin artışına bağlıdır. Bu artış, reseptörlerin nikotin aracılı duyarsızlaşması ve nikotine karşı yanıtta upregülasyonu sonucu oluşur. Duyarsızlaşmanın nikotine karşı toleransta ve bağımlılığın artışında çok önemi bir rolü vardır. Aşerme ve çekilme bulguları, daha önce duyarsız olan α4β2 nACh reseptörlerinin doldurulamadığı durumlarda görülür.Nikotinin tekrar sağlanması ve bu reseptörlerin duyarsızlaşması ile yoksunluk bulguları azalır. Sigara bağımlılarında nACh reseptörleri duyarsız hale geldiğinden normalde günde içtikleri sigara sayısı ile bu reseptörler doygun halde tutarlar.
Sigara Bırakmada Tedavi
A.Davranış Destek
Egzersiz
Hobiler
Ellerinizi boş bırakmayacak uğraşlar
B.Medikal Tedavi
İlaç tedavisinin temellerini; nikotinin ödüllendirici etkisinin engellenmesi ve yoksunluk bulgularının gelişmesini önlemek veya azaltmak olmalıdır. İlaç tedavisi beyindeki hedef reseptörlere özgü olmalı ve ilacın istenmeyen yan etkileri de az olmalıdır.
1.Nikotin Yerine Koyma Tedavisi(NRT)
Nikotin Replasman Tedavisi çeşitli yöntemlerle vücuda nikotin sağlayarak, nikotinin kesilmesine bağlı semptomları azaltır ya da ortadan kaldırır ve böylece sigara tiryakilerinin sigarayı daha kolay bırakmasını sağlar. Günümüzde onaylanmış altı NRT formu bulunmaktadır: sakız, bantlar, inhalerler, nazal spreyler, dil altı tabletler ve pastiller.Nikotin sakızları bu replasman tedavilerinin ilkidir. Transdermal bantlar nikotinin deriden emilimini sağlarken, burun spreyi nikotinin herhangi bir NRT’ye göre daha hızlı verilmesini sağlar. İnhalerler, pastiller ve dil altı tabletleri de ağız mukozasından emilmektedir. Başlangıçta herhangi bir NRT seçilebilir. Tedavi başarısızlığında ya da nikotin yoksunluk belirtileri yeterince kontrol altına alınamadığında, kombine tedavi kullanılabilir. En çok tercih edilen bant ve sakız kombinasyonudur. Bu kombinasyonda sakızın 2 mg’lık formunun kullanılması tercih edilmektedir. NRT uzun dönemde sigarayı bırakma oranını artırır ve nikotin almaya duyulan isteği ve nikotinin kesilmesine bağlı semptomları ortadan kaldırır.
2.Bupropion
Tütün bağımlılığının tedavisinde etkisi gösterilen ilk nonnikotin tedavisidir. Bir antidepresan olan bupropiyon, sigara içme isteğini azaltmakta ve sigaranın bırakılmasına yardımcı olmaktadır. Bupropiyon sigaranın bırakılmasına bağlı semptomları da azaltmakta olup davranışçı ve nikotin bantlarıyla birlikte uygulandığında etkinliği artmaktadır.Günde 10-15’ ten fazla sigara içen ve sigarayı bırakmaya teşvik edilen sigara tiryakilerindeki etkinliği kanıtlamıştır.Bupropiyon sigarayı bırakmayı ilk kez deneyecek olan sigara tiryakileri için, nikotin içermeyen bir tedavi tercih edenler ya da NRT’nin başarısız olduğu kişiler için yararlı bir seçenektir.
Sigara bırakılmadan ilaca başlanır.
İlk 3 gün 150mg/g, 4.günden itibaren 150mg/g x 2 doz ile devam edilir.
6 aydan fazla kullanımı önerilmemektedir.
3.Vareneklin
Nöronal nikotinik asetilkolin reseptörleri (nAChR) Merkezi Sinir Sisteminde yaygın olarak bulunur.α4β2 nAChR'leri dopamin salınımının düzenlenmesinden sorumludurlar ve sigara bırakma tedavilerinin geliştirilmesinde önemli olabilecekleri düşünülmektedir. Sigara bırakmada kullanıma giren en son ilaçlardan olan vareneklin, α4β2 nikotinik reseptörlerin parsiyel agonistidir. Vareneklin nikotinik reseptörler üzerinden dopamin salınımını etkileyerek agonist etki göstermektedir. Ancak varenekline eş zamanlı tedaviye eklenen nikotinin dopamin salınımını artırmasını da engelleyerek antagonist etki yapmaktadır. Vareneklin'in bu kombine etkisi nikotin bağımlılığının azalmasına ve yoksunluk belirtilerinin hafiflemesine yol açmaktadır.
İlk 3 gün 1 x 0.5mg, sonraki 4 gün 2 x 0.5 mg ve daha sonraki 11 hafta 2 x 1 mg şeklindedir.
Kaynakçalar
1)T.C TRAKYA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GÖĞÜS HASTALIKLARI ANABİLİM DALI ,Tez Yöneticisi Prof. Dr. Celal KARLIKAYA
2)Dr. Mehmet Atilla UYSAL Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul
4)https://www.medicalnewstoday.com/articles/215420.php#1
5)Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı,Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015