Su ve Besin Kaynaklı Enfeksiyon Hastalıkları
Fatıma Gülşen Özkan - Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Moleküler Biyoloji ve Genetik Öğrencisi
Normal durumlarda vücutta bulunmayan mikroorganizmaların yani bakteri, virüs veya parazitlerin vücutta bulunması, işgali (invasion) ve çoğalması (multiplication) durumuna enfeksiyon denir. Mikroorganizmalar kendi üremelerini, kolonileşmeleri ve barınmalarını sağlayabilmek için konak organizmanın imkanlarını kullanırlar. Enfeksiyonlar belirli bir bölgede yoğunlaşabilecekleri gibi kan veya lenf damarlarına yayılarak tüm sistemi etkiler (systemic) düzeye de gelebilir. Enfeksiyon olarak nitelendirilmeden de birçok mikroorganizma sağlıklı bir insan vücudunda bulunabilir. Fakat bu organizmalar vücuda zarar vermekten çok vücutta gerçekleşen birçok yararlı yapıcı (anabolic) ve yıkıcı (catabolic) olaylara katkı sağlamaktadır. İnsan ağız ve bağırsak florasındakiler yararlı bakterilere örnek olabilir.
Vücutta hastalık oluşturma yetisine sahip her türlü mikroorganizma patojen olarak adlandırılır. Su kaynaklı mikrobik hastalıklar (waterborne pathohenic disease) ve yiyecek kaynaklı mikrobik hastalıklar (foodborne pathogenic disease) dünyada en yaygın olanlarıdır. Bugünkü yazımızda su veya gıda yoluyla bulaşan patojenleri inceleyeceğiz. Bu patojenlerden kaynaklanan hastalıklara ortak kaynaklı hastalıklar (common-source disease) denir. Çünkü bu hastalıklar üzerinde mikroorganizmayı taşıyan (contaminated) su veya yiyeceklerden bulaşır. Yiyecek kaynaklı hastalıklar daha çok bakteri veya virüs sebebiyle olurken su kaynaklı hastalıklar bakteri, virüs veya parazit sebebiyle olabilir. [1]
Su Kaynaklı Hastalıklar
Suda bulunan çok az miktardaki mikroorganizma dahi enfeksiyona sebep olabilir. Enfeksiyonun hastalığa dönüşebilmesinde mikroorganizmanın enfeksiyon yapma kuvveti olarak tanımlanan virulans (virulence) etkili olduğu kadar konak organizmanın yani burada insan diyebiliriz enfeksiyona karşı olan mekanizmasının kuvvetliliği de önemlidir.
Çok fazla farklı mikroorganizma su kaynaklı enfeksiyon hastalığına sebep olabilir. Bunların bazıları Şekil 1’de gösterilmiştir. Su kaynaklı patojenler suyu içerek tüketme sebebiyle olabileceği gibi göller, akarsular, halka açık yüzme alanları aracılığıyla da bulaşabilir.

Vibrio cholerae bakterisinin neden olduğu kolera, bol sulu ishal görülen bir bağırsak enfeksiyonudur. Kişiden kişiye doğrudan buluşamayan bu bakteri genellikler dışkıyla kirlenmiş sular ve bu sular ile temasa geçmiş özellikle az pişmiş yiyecekler aracılığıyla bulaşır. [2]
Lejyoner hastalığı Legionella pneumophila bakterisi kaynaklı akciğer enfeksiyonudur. İnsandan insana bulaşamayan bu hastalık insan yapımı su sitemlerinde yaygın olarak gözlemlenir. Su sıcaklığının 250C’nin üstünde 550C’nin altında olması Legionella pneumophila bakterisinin çoğalması için uygun ortamı sağlar. Havada asıl duran küçük taneciklerin (aerosol) solunumuyla bulaşabilir. Solunan havaya fıskiyeler, jakuzi ve duş başlıkları, soğutma fanları gibi araçlarla Legionella pneumophila bakterisinin yayılımı enfeksiyon riskini arttırır. [3]
Tifo hastalığı Salmonella enterica bakterisi kaynaklıdır. Yüksek ateş, iştahsızlık, karın ağrısı, halsizlik ve baş ağrısının gözlendiği bu enfeksiyon çeşidi özellikle kanalizasyon suyunun içme ve kullanım suyuna karıştığı bölgelerde görülür. Bakteri dışkı yoluyla yayılı, taşıyıcı veya sağlıklı bir bireyin hazırladığı yiyeceği veya içeceği tüketmek enfeksiyon riskini arttırır. [1]
Norovirus su aracılığıyla taşınan ve enfeksiyona neden olan virüslerden birisidir. Mide ve bağırsak hastalıklarına sebep olan bu virüs zaman zaman ölümcül olabilir. Norovirüs su tüketimi ve halka açık yüzme alanlarında yüzerek bulaşabildiği gibi insandan insana da bulaşabilir.
Dünyada yılda ortalama 250 milyon kişi su kaynaklı enfeksiyonlara maruz kalmaktadır. [4] Tüm bu enfeksiyonlardan korunmak için tüketim amaçlı veya eğlence amaçlı kullanılan tüm su sistemleri test edilmelidir. Su kalitesi halk sağlığını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir.
Yiyecek Kaynaklı Hastalıklar
Yediğimiz yiyecekler taze, hazırlanmış veya paketlenmiş olsun her durumda nadiren sterildir. Çoğu zaman üzerlerinde mikroorganizmaları taşıyan bu yiyeceklerin tüketmek birçok enfeksiyona sebep olabilir. Yiyecekler bakterilerin ve mantarların birçoğunun yetişebilmesi ve çoğaşlabilmesi için uygun besi ortamını sağlar. Bu durum mikroorganizmaları üzerinde bulundurmaları (being contaminated) ihtimalini artırır.
Gıda zehirlenmesi ve gıda enfeksiyonu birbirlerinden farklı gıda orijinli hastalıklardır. Gıda zehirlenmeleri önceden oluşan mikrop kaynaklı toksinleri barındıran gıdaların tüketilmesi ile oluşur. [4] Gıda zehirlenmeleri birçok bakteri veya mantar sebepli olabilir. En yaygın gıda kaynaklı zehirlenmeler bir gram pozitif bakteri olan Staphylococcus aureus’un ürettiği enterotoksin kaynaklıdır. [2] Gıda kaynaklı enfeksiyonlar ise patojen bir mikroorganizmayı barındıran bir gıdanın yenmesi sonucu oluşur.

Salmonelloz (Salmonellosis), Salmonella kaynaklı bir mide ve bağırsak hastalığıdır. Karın ağrısı, isal, kusma ve baş ağrısı gözlemlenir. Bu bakteriler ısıya duyarlıdır. 700C’ üzeri ısıya maruz kaldığında ölür. Bu nedenler et, süt ve yumurtanın iyi pişirilerek tüketilmesi hastalığın önlenmesinde önemli rol oynar. [1]
Birçok Escherichia coli suşu insan kalınbağırsağında bulunur ve hastalık yapıcı (pathogenic) değildir. Fakat bazıları yiyecek kaynaklı hastalık yapıcı mikroorganizmalardır ve enterotoksin üretirler. Bu patojenler ürettikleri toksinin türüne göre ortaya çıkardığı hastalığa göre sınıflandırılırlar. Şiga Toksini üreten E. Coli, STEC, bu hatalık yapıcı bakterilerden birisidir. Ürettiği Şiga toksini konak organizmanın protein sentezi mekanizmalarını durdururken kanlı ishal ve böbrek yetmezliğine neden olur. [1]
Enfeksiyon hastalıklarına sebep olan mikroorganizmalar insan vücuduna dış çevreden gelir ve uygun koşullarda etkisini gösterir. Günlük hayatta en sık temas halinde bulunduğumuz su ve yiyecekler bu mikroorganizmaların bulunması ve taşınması için uygun ortamı sağlayabilir. Bu nedenle temas halinde olunan ve tüketilen su ve tüm yiyecekler testlere tabi tutularak kontrol edilir. Günlük hayatımızda da tükettiğimiz yiyeceklerin uygun koşullarda saklanıp uygun pişirme yöntemleri ile pişirildiğine emin olmak enfeksiyon hastalıklarının engellenmesinde önemlidir.
Referanslar
1) Madigan, M. T., Brock, T. D., Martinko, J. M., Madigan, M. T., & Martinko, J. M. (2015). Waterborne and Foodborne Bacterial and Viral Disease. Brock biology of microorganisms. (973-993). Harlow: Pearson
2) T.C. Sağlık Bakanlığı Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel müdürlüğü. (21.Ağustos 2019). Kolera (Chlore). 3 Mayıs 2020 tarihinde https://www.seyahatsagligi.gov.tr/site/HastalikDetay/Kolera adresinden erişildi.
3) T.C Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü. Lejyoner Hastalığı. 3 Mayıs 2020 tarihinde https://sagligim.gov.tr/bulasici-hastaliklar/liste/693-lejyoner-hastal%C4%B1%C4%9F%C4%B1-nedir.html adresinden erişildi.
4) Ankara Üniversitesi Açık Ders. Gıda Kaynaklı Hastalıklar. 5 Mayıs 2020 tarihinde https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/62748/mod_resource/content/0/7.pdf adresinden erişildi.
5)Şekil 1 ve şekil 2: Madigan, M. T., Brock, T. D., Martinko, J. M., Madigan, M. T., & Martinko, J. M. (2015). Waterborne and Foodborne Bacterial and Viral Disease. Brock biology of microorganisms. (973-993). Harlow: Pearson